Her şey olması gereken sırasıyla oluyor

Homo Sapiens

3’lünün son kitabından sonra hislerim; Sapiens’i kolay bitirdim ama diğer ikisinde biraz zorlandım.

3 kitabın özeti; yazdığı her şey çok doğru ve dünyada yaşayan bir kişi olmak bazen aşağılık bir yaratık olmakla özdeşmişim gibi hissettirdi bana.

Bu 3 kitabın arasına Azra Kohen’in Aeden’i sıkıştırmıştım.

Azra roman, Harari ise öğretmen tarzında yazmış olsa da işledikleri konu aynı.

“Homo Sapiens'in zaafları."

Üst üste benzer tasvirlerin ardından, artık eminim ki biz insan değil, sadece insan olma potansiyeli olan insansılarız...

İnsan olma potansiyelimiz var ama ona ulaşmak için bir ömür yetmeyecek. Hatta belki Sapiensler bunu yaşarken asla başaramayacak, ya başka bir HOMO yaratılacak & oluşacak ya da ancak dönüşebildiğimizde kozamızdan kelebeğe, belki o zaman insansılığımızı terk edebileceğiz, o zaman İNSAN olabileceğiz.

Bu kitabın son bölümü ise bu dönüşüme katkı sağlayacak en öncelikli aracı bize gösteriyor gibi NEFES MEDİTASYONU. Kısacası varlığımızın anahtarı NEFESİMİZ

Al-Ver, Al-Ver, Al-Ver

Barış Çöreği

Fakir Baykurt
Lunaparktaki “Roller Coast” denen o birden en yükseklere çıkan sonra bir iki takla atıp yere inen, bazen bir tünele girip kaybolan hızlı trenler misali, bir ömre sığdırılmış onlarca eser, binlerce öykü belki on binlerce insanlık adına çatışma…

Mavi sıcaktır



On altıma geldiğimde kendimi ve bedenimi tanımaya başladıkça, geceleri onu düşlerimde daha sık görmeye başlamıştım.

Hırsız


Perde açılır...
Karakol odası içinde bir polis memuru sırtı seyircilere dönük masaya yaslanmış bir halde ayakta dururken arkasından birisi itmiş de düşecekmiş gibi tökezleyen bir çocuk “İttirmesene” diye bağırarak sahneye girer. Masanın seyirciye uzak kenarında duran sandalyeye tutunur, yüzü seyirciye dönük eğreti oturur.

Gelecekte geçmişin izleri

Bel küreğini sapladığında alnından düşen terler geleceğini biçimlendirecek miydi?

Benim Katilim Babam


Yılda bir defa aynı soruyu soruyorum kendime “Sen kime tecavüz ettin baba?

Kürk Mantolu Kadın Nasıl Okunmaz?

 
“…Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna’sı, edebiyat tarihimizde geç keşfettiğimiz eserlerden birisidir ve hâlâ hak ettiği yeri bulamamıştır…

Bu yaz tatilinde çadır mı, karavan mı?

Tatiller, hayatımızın tekdüzeliğinden bizleri koparan bir zaman diliminden başka ne olabilir ki? Eh o zaman, dört duvar arasında geçirdiğimiz yılın üç yüz elli gününden farklı bir yaşam tarzını, beton binalar dışında, doğa içinde bir tatil sunabilen çadır ya da karavan ile bir tatil yapmayı arzu ederken kimselere gidemediğimiz ya da kimselerin bize gelemediği bu Bayram’da hangisinin bizlere daha uygun olacağını düşünmek için iyi bir fırsat.

Gelecek geçmeden...

Bu yüzyıl başka bir yüzyıl.
Hem de öyle başka ki her türlü kötülüğü görmek ve gösterilmek istendiğinde yer yüzünde bugüne kadar keşfedilmiş tüm bilgilerin kullanılabildiği bir yüzyıl.

Bin dokuz yüz seksen dört


Bugünlerde ne okusak bizi derinden sarsıyor olabilir ama “George Orwell’in 1984 adlı romanı” Anadolu coğrafyasında her 20 yılda bir okunası ve okunduğunda da karşılığı bulunası bir roman.

Endülüs köpeği


Un chien Andalou / by Luis Buñuel

Filmler vardır oturduğumuz yerden bizi alır başka yerlere, hayal âlemlerine götürür.
Filmler vardır bizi oturduğumuz yere daha da sabitler ve kendimizi fark etmemiz için düşündürür.

Mary ANNING

Mary ANNING 
İlk Kadın Paleontolojist
COĞRAFYASI, YAŞANTISI,  ÖNEMLİ BULUŞLARI,  ETKİLEDİKLERİ,  ONUN ANISINA,  FELSEFESİ,  KAYNAKLAR
Katkılarından dolayı 
İnci KOYUNCU ve Gülay ÖZKAN'a teşekkürlerimle

Narayama türküsü

The Ballad of Narayama / by Shohei Imamura  

Hiçbir efsane gerçek dışı değildir…

İki defa gezi yaptığım Japonya’yı anlamak için verdiğim uğraşılar hayatımın birçok zorlu sınavlarında verdiğim uğraşılardan daha fazla olmuştur.

Hiç bitmeyen öykü

Never Ending Story / by B. Eichinger
Başkalarının öğrettiği gerçekler mi, kendi gerçeklerimiz mi?
Cevapları ararken kaybolduğumuz hayat içinde değil miyiz?

Film_1-Tibet'te yedi yIl

SEVEN YEARS IN TIBET / by Jean-Jacques ANNAUD
1952 yılında dağcı, gezgin, coğrafyacı ve yazar Avusturyalı Heinrich Harrer’in kendi yaşam otobiyografisini yazdığı “Dalai Lama’nın yanında Tibet’te yedi yıl” kitabı üzerinden yola çıkılarak hazırlanmış, Fransız sinemacı ve film yapımcısı Jean-Jacques Annaud’un 1997 yılında çektiği ABD yapımı bir filmidir.

Kitap_2-İbrahim Peygamber

Hz. İbrahim /Muazzez İlmiye ÇIĞ
Tanrı bir ve tek olsa da yarattığı insanların bir olmadığını o da biliyor...
Muazzez İlmiye Çığ’ın bu okuduğum üçüncü kitabı.
Onun kitaplarını okumaya, Sümerliler üzerine bazı gerçekleri fark etmeye başladığım, yani Lübnan’a yaptığım bir seyahatten sonra olması benim adıma geç olsa da bu eserlerin derinliklerini fark etmem adına sevindirici.

Yabancı

YABANCI / Albert CAMUS
Cezayir doğumlu Fransız yazar - filozof Albert Camus’un 1942 yılında yayınlanan, 1957 yılında da Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüş ilk ve en çok ses getiren romanıdır.
Camus, insanı ön plana alan, bireysel haklara sahip yaşam tarzlarının dünyaya yön verdiği "varoluşçulukdüşüncesinde birçok eser ortaya koymuştur.

Jean CALVIN



1509-1564 yılları arasında yaşamış Fransız (teolog -İlahiyat) din bilimcisi ve reformcusu Avrupa'da gelişen Reform hareketinin önderlerinden.


Benim Benl'erim

Anamın karnını terk ederken konforumu kaybetmiş, daha o ilk nefesimde başlayan mutluluk arayışlarımda yaşam kaygılarımı da edinmiştim.

Çizgi

Arayışlarım bittiğinde, tekrar başa döneceğim...
Bu hafta sonu olduğu günlerinden birisindeyim. Denizin yosun kokusu uzaklardan burnuma kadar geliyor.

Banyo

Kendi yolculuğumuzda kirlendikçe başkalarını anlamak kolaylaşıyor.

Panjurların bir yerlerinden “yiuvvv, yiuvvv” diye gelip geçen gelen rüzgâr sesleri odaya doluyor. Pencerenin iki yanında toplanmış fon perdelerini sallandırdığı yetmiyormuş gibi, uğultusu vücudumu da titretiyor. Dün gece bu gürültüler yüzünden sabaha kadar sık sık uyandım.

Doğum günü


Her canlı, gideceği yerin toprak olduğunu bilmeden doğar.

Bu gece, sevgilimin yirmi dördüncü yaş gününü kutlayacağız. Bol tüylü oyuncak bir ayı, bir de uçan balon alıp evine geliyorum.

Öykü_3-Dava


1 dakika sonrası...

Çocuk hiç kımıldamadan, hem merakını giderememenin sıkıntısını yaşıyor, hem de yerde can çekişen fotoğrafçıya bakıyordu.

Öykü_2-Ceza


Yaşadığımız her an hedeflerimize ulaşmak adına çekmekte olduğumuz bir cezaydı.

Odayı sessizlik kaplayınca, o ana kadar söylenenleri steno eden kâtibe Nadia, heceleri tuşladıkça makineden sarkmış olan kağıda bir göz atıp, arkasına yaslanıyor.

Öykü_1-An


Bu sefer onu kırmamak adına daha temkinli davranmaya niyetliyim. Ruhum da yıllar öncesine göre daha özgür ve daha başına buyruk.